ÇOCUKLARIMIZIN BİLİNÇALTINA EKTİĞİMİZ ZEHİRLİSARMAŞIKLAR

ÇOCUKLARIMIZIN BİLİNÇALTINA EKTİĞİMİZ ZEHİRLİSARMAŞIKLAR

Kendi çocuklarımızı zehirlediğimizin farkında değiliz, değil mi? O küçücük zihinlere ektiğimiz zehirli sarmaşıkların hem çocuğumuza hem topluma ne kadar zarar verdiğinin farkında değiliz.

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.” diyerek çocuğumuzu yalancı yetiştiriyoruz. “Parayı veren düdüğü çalar.” Nasrettin Hoca hikâyesiyle çocuğumuzu paracı yetiştiriyoruz.”Merhametten maraz doğar.” diyerek iyiliği kötülüyoruz. “Devletin malı deniz, yemeyen keriz.” diyerek dürüstlüğü enayilik olarak gösteriyoruz. “Kızını dövmeyen dizini döver.” diyerek kadını hedef gösteriyor, “Kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin.” diyerek kadın cinayetlerini körüklüyoruz. “Öfke baldan tatlıdır.” diyerek şiddeti hoş gösteriyoruz. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.” diyerek yanlışa ses çıkarmamayı, vurdumduymazlığı öğretiyoruz. Sonra da “Biz niye böyleyiz?” diye dövünüyoruz.

İşte bu kitap yaptığınız yanlışlarınızı size gösterecek. Daha güzel, daha huzurlu, daha hoşgörülü, daha adil, daha sevgi dolu bir toplumda yaşamak dileğiyle…


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis